30 Ocak 2012 Pazartesi

İnsanlıktan Nasip Almamak

Sinirlenmeyeyim diyorum, görmeyeyim ve duymayayım saçmalayan birçok insanı ama mümkün değil. Gitmesem, görmesem hak verir miydim bu yazılanlara...Elbette hayır! Faşist söylemlerin çok uzağına düşmüş bir pencereden bakıyorum hayata.

Televizyonda geçen " depremzedelerin büyük çoğunluğu konteynerlara yerleştirildi " cümlesine  Van'dan yeni gelmiş olmasam, hâlâ kendi yaptığı barakada kalan insanları görmesem, 2.000 e yakın çadır talebi olduğunu ve elde çadır olmadığından yeni taleplerin alınmadığını bilmesem acı acı gülümsemek yerine inanabilirdim.

Deprem öncesinde de yoksuldu halk. Yaşanan deprem ise bunu daha da derinleştirdi. Depolarda gıda paketleri dağıtıldı ve bitti. Hayatları henüz normale dönmedi ve aş evleri artık yemek dağıtmıyor. Yaşanan gıda sıkıntısını karşılayabilmek için kampanyalar başlatıldı.

Ekşi sözlükte bu kampanya duyurusu altında neler yazıldığına özellikle bakmak istedim :



"neden ve niçin sorularının sorulması gereken yardım projesi. ayrıca devletin yapması gereken yardımı üzerine alıp ciddi ciddi yardım eden saf insanların da olduğunu göstermiştir bizlere.
be hey dürzü bir aç bir elektirik faturana bak bakalım ne göreceksin. senin elektirik faturanın yüzde 10'u kaçak elektirik bedeli. -ki doğu illerinde kaçak elektirik kullanımayanı dövüyorlar- sen her ay zaten faturalarını ödeyerek yardım ediyorsun bu bölgeye. artık bırak da biraz devlet üzerine düşen görevi yapsın. saf olma. devlet senden çatır çatır her bokun vergisini alyor. bırak kendisi gelsin üstesinden."

"sikimde olmayan kampanya, organizasyon her ne boksa. yardım etmem, edeni de sevmem."

24 Ocak 2012 Salı

Kaplumbağa

Ağır aksak giden bir trende, yollar aksın istedim hep gözümün önünden. Nereye gideceksem işte öyle insanı, toprağı, doğası ile tüm değişimine tanıklık ederek ilerlemek istiyorum. Yavaş, hiç acelem olmadan. Arada penceresinden tüm sıkıntılarımızı rüzgara bırakırız ve her uzak istasyonda daha da hafifleriz böylece.

Ama ya yapamıyorsak? İçinden tren geçen bir şarkıya sığınırız...

Tara Mamedova

Gecenin kör noktasında ne güzel bazı şarkılar...


23 Ocak 2012 Pazartesi

...

Tanışma merasimlerinden, kendini tanıtma, anlatma durumunda kalmaktan hoşlanmayan bir insanın, en yakınındakine kendini anlatmak durumunda kalması nasıl bir zorluktur?! Hem çok şey söylemek istersin hem hiçbir şey. Yerli olduğum ne varsa yabancı kaldım işte birdenbire.

22 Ocak 2012 Pazar

Merhaba Dünyalı Biz Dostuz!

Van'da gönderilmiş iki yardım... "Bizim bizden başka dostumuz yok" diyerek altına imza ve telefonunu eklemiş olan kişinin dostluk anlayışı gayet alaycı. Barınma ve yiyecek sorunlarını giderememiş insanlara tc anayasası göndermek kimin aklına gelir?





Bir de var olan iki parça eşyasını paylaşmaktan çekinmeyen - dostluk kavramının içini doldurabilen - insanlar vardı.


7 Ocak 2012 Cumartesi

Kardeş Türküler ve Leyli'den Gönüllü Çağrısı



"İnsanın acısını insan alır" Sizleri Van'a bekliyoruz. Gönüllü başvuru formu:http://fe.gd/mm

2 Ocak 2012 Pazartesi

...

Bilmiyordum belki kürtçeyi ama kadının ne söylediğini anlamak için bilmeme gerek de yoktu. Kolumdan tutup beni mutfağına soktu. Beraber dağıtıma çıktığım arkadaşım Muhsin, belki benim yapmaya cesaret edemeyeceğim şeyi yapıp eski buzdolabının kapağını açtı. Bir küçük kap dışında bomboştu. Tekrar kolumdan tutup, mutfağın içinde bulunan ve suları taş zemine doğru akan banyo, tuvaleti gösterdi. Bir dili bilmeme gerek kalmadan, o anlattı ve ben söylediği her sözü anladım. O kapıdan çıkarken yaşadığım utancı, üzüntüyü, öfkeyi ve taşmak üzere dolan gözleri hiç unutmayacağım.